Okulda Şiddet | Çocukların Öfke Bulutu

Son dönemdeki ateşli ishal salgınına biz de ailece kapıldık. Her ailece yakalandığımız virüsü biri ağır geçirir. Bu sefer 5 yaşındaki kızım Nisan ağır atlatıyor. Gece yarısı 40 derece ateşle Nisoşum yatarken bütün kaslarını sıktı, gözlerini kocaman açtı bir halüsinasyon ortasında

Hayır hayıııır, bu çok korkunçç, bu kadarına bakamam hayıııırrrrr.

Arkasından sarıldım. Vesvese kovucu Nas ve Felak,  Şaman çıngırağım olsa onu da o anda sallardım. Korkunç bir yaratıkla kızım mücadele halinde gibiydi.

Kızım korkma. Bak dua ediyoruz annen yanında hepsi geçecek. Korktugun şeye de ki. “Git yoksa seni düşüncelerimle yakar yok ederim.” de, dedim.

Nisoşumun vücut bulmuş korkularına karşı birlikte mücadele verdik. Sonra tekrar uyandı ve asıl korkusunun Tufan (Tufan takma isimdir.) olduğunu anladım.

Hayır Tufan bu çok kötüüü!!!  Hayır bu kadarına dayanamammm anneee..

diye tekrar uyanıp çığlığı bastı. Yatağın en köşesine kadar sindi. Beni bile görmüyordu gözü…

Ben o Tufan’ı tepelerim kızım. Sen korkma

dedim anne içgüdüsüyle. can havliyle…

Daha okulu incelediğim ilk günde Tufan’la karşılaştım. Sınıfında diğer 6 yaşındaki ama biraz sinik bir tiple tam tüm sınıf bahçeye çıkmaya hazırlanırken “Sen 6 yaşında değilsin ben 6 yaşındayım” diyip zavallı küçüğe tekme ve yumruklarla saldırdı. Grubun 2 öğretmeni de oradaydı pasif bir şekilde izliyordu. Sonra dayak yiyen çocuğu kenara merdivene alıp oturttular. Sanki suçlu oymuş gibi birşeyler anlatıyorlar kimse Tufan’ın kasırgalarına ahkamıyla bir tepki göstermiyordu. Yahu biri şu Tufan’a söylesin çocuk basbayağı 6 yaşında!!

Hemen okul müdiresi ile görüştüm. Böyle bir durumda şiddet göstermek üzere olan çocuk daha elini kaldırmadan omuzlarından tutulup kenara çekilmeli dedim.

Uyarıma rağmen bu çocuk kızım üzerinde de bir öfke hegemonyası kurmuş olacak ki her eve dönüşünde Tufan’dan bahsediyordu. Dostum Senem’in çocuklarına uyguladığı ve önerdiği günün travmalarını silme yöntemiyle Tufan travmasını temizliyorduk. Hayalimizde beyaz tahta yaratıp ona canımızı sıkan herşeyi yazıyorduk, sonra da siliyorduk. Hoşumuza giden olayları da tek tek duvara yazıp, şeffaf ve parlak bir küreye koyup “güzellikler ağacına” asıyorduk. 

Sonu gelmez Tufan travmalarından yorulup kızımın sınıfını değiştirdik, Baktım korkusu ve Tufan’ın  baskısı devam ediyor zaten bitmek üzere olan okulu da değiştirmeye karar verdik. Ama işin aslı bu çocuklarla karşılaşmaya daha yeni başladık.

Kendi çocukluğum aklıma geldiğinde ilkokul ortaokul lise hep içinde öfke bulutu ile gezen çocuklar ve onların öfkesine maruz kalan ya da kalmamak adına sinmiş çocuklar halinde yaşıyorduk.

Öfke bulutunu yaratan nedir? Televizyon’dan beslenen, çizgi kahramanların gölgesinde kendi kimliğini kurgulamaya çalışan çocuklar. Büyüklerinden “Aman bizim çocuğumuz okulda ezilmesin” diyerek güç ve şiddet kullanmayı öğrenen çocuklar. Kendi varlıklarını sadece ceza alabilerek farkettiren çocuklar. İçindeki sevgiyi kimsenin aynasında görememiş çocuklar… Sonuç olarak öfke bulutunu örnek alarak ya da dikte ettirilerek öğrenen çocuklar… Salgın hastalık gibi, diğer çocuklara da içindeki sevginin savunma kalkanlarını delip geçebildiğinde etki edebiliyor.

Sus yoksa çakarım kültürü…

Güç ve şiddet ile insanları yönetmenin bizi nasıl mutantlaştırdığını hep birlikte görüyoruz. İdare etmeye çalışıyoruz. Nasıl olsa okulun son günleri diyip susarak zaman kazanıyoruz hep birlikte ama rüyalarımız kirlendi bir kere…

Temizlemek için birbirimize ihtiyacımız var. Birliğe ve sevgiye ve belki de bol göz yaşına.

Son söz: (İngilizceye çevirilerim vakitsizlikten aksıyor son sözde bari koyayım.)

Bir devlet, bir anne, bir baba kendisininkine uymayan fikirleri şiddetle düzeltmeye kalktığında aslında o fikrin kendisinden güçlü olduğuna emin olup, biat etmiş olur.

Ni

English translations is short

If a Goverment, a mother or a father tries to fix an idea with violence then actually he accepts that the idea is more powerful than himself.


One thought on “Okulda Şiddet | Çocukların Öfke Bulutu

  1. Tüm duygulara açık bir benliği sevgi yerine öfke ile doldurmak ne büyük bir kayıp aslında. .. İnsan irkinin kaybı…..
    Ne güzel bir yazı olmuş Nihancim:) Beyaz tahta olayını çok tuttum ben de deneyeceğim 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.