Hüseyni’nin güçlü alanında önce yetişememe hissi belirdi. Düşünceler hücum etti. Yetişemiyorum… “-Ne var? Neye yetişmeye çalışıyorsun? Bırakayım madem. İçinden gelmeyen hareketi fiziksel olarak yapmanın ne bu aleme ne de bünyeye hiç bir faydası olmayacak. ” dedi yüreğim.
Oturamamak, oturan bedenin içine yerleşememek çağın hastalığı, illa önünde bi oyuncak elinde oyalanacak bir sosyal medya olacak. Gezip dolaşıp duran kafalarda insan hallerini yancı olarak tüketirken yaşadığını var saymak gibi bir yanılgı mevcut. Var olma zannı… Dinlemek dinlenmeden olmuyor ki. Zen ustası çayı dolu bardağa doldurduğunda bunu ifade etmeye çalışıyor. İçine sığamadığın geçici düşüncelerin ötesinde bir boşluk yaratmadan yeni bir anlayış beklemek beyhude olur.
Dinleme üzerine yazıdan sonra ve belki oyunu katılımcılara açtığımdan dolayı heyecanlandım. Eş zamanlılığın yarattığı o güçlü alanda neler neler oldu; bu ay #MakamHisleriOyunu grubu olarak güneş takviminden ay takvimine geçtik. İyi de oldu. Ayın hep sadece bir yüzünü gören sevgili dünyamıza, görünmeyen yüzünün yüklediği duygusal halleri daha sağlıklı takip edebilir oduk. Yeni ay ile başlayıp, dolunay ile alev alan duygular, son dördün ile sönümlenmeye geçiyor. Son dördüne girdik artık Hüseyni ile ilgili yazmaya hazırım. 🙂
Hüseyni makamının kaliteli icrasından oluşan örnekler ile dolu liste büyüdükçe büyüdü. Bir yandan makamlar ile ilgili teknik bilgi de ediniyoruz.
Çok güzel eserler var ve #MakamHisleriOyunu grubunda çok güzel yeni icralar da eş dost oyunda yer alan müzisyen arkadaşlar paylaştı. Her biri nadide kalbe dokunarak yapılmış icralar olduğu için buraya kaydetmek isterim.
Emre Kayacan’ın kemane ile Hüseyni yorumu
Fatih Oral’ın Hüseyni ney taksimi
Hüseyni makamı sıradanlığın yarattığı güvenli alanın dışına taşan bir nida gibi girdi hayatıma. İz bırakmaya ve sonsuza aktarılmaya hasret özden hareketlere gebe… O hali arayışta, o hali özleyişte… ilk özlem de aşk. Âşık değilsen hüseyni dinleme zira vurulmadan anlaşılamayacak bir makam kendisi. Sıradanlaşmış, kanıksanmış her şey Hüseyni ayında benden uzaklaştı. Artık hayatımda istemedim ezberlenmiş, tekrarlanan şeyleri. Kaleme alınmış alınmamış tüm destansı aşkların izi var Hüseyni’de sanki. Teknik olarak 5 perdeden oluşan Hüseyni makamı, Ehlibeyt ve Ehlibeyt aşkını da temsil ediyor gibi hissettim.
Duyguların aktarılması için kullanılan diller makamlar ve ne kadar çok duygu olduğunu dinledikçe daha da iyi anlıyor insan. Bir de şiirimsi, buyurun efendim.
Mükemmel tasarlanmış köşeli hayatına bir kalp çizesim var
İçinde kaybolduğum boşluklara düşesim
Dipten -zaten hep vardılar-ı bulup çıkarasım
Zaten hiç yoktuları-ı partiküllere ayırıp yeni varlıklar hatrına
İncitesim var
İnciyi, gagalayan horozlar ilinden kurtarıp
Sarraflardan da geçip
Gerisin geri taç yapraklı istiridyeme gömesim var
Dokunuşumla bana dokunan o güzeller alemine
Kendimi kurban edesim var
Bağırışlarla dalgalanan su
Durulup ta gerilmiş bendir derisi ve içindeki ata ruhundaki
Ol damlasına düm vurasım var.
Hüseyni aşkına su olup kavrulasım
Kül olup yanasım
Gül olup solasım var
Ahire evvelden varasım
BİR aşkına ölesim var.
Bonus:
Duyguların kelimelerden öte aktarılabilmesi ile ilgili TED konuşması
Bir de Claudio diye sevdiğim bir kadının yine duygular ile ilgili TED konuşması ve performansı.
One thought on “Hüseyni Aşkına | #MakamHisleriOyunu”